Aşağıdaki şiir Tansel Özkuşaksız ‘ ın şiirdir, Hüseyin Vural tarafından Özgecan Aslan ‘ a ithaf edimiştir. Ben de onların izinlerini almaksızın ve fakat bu şiirin paylaşılmasından memnun olacakları inancı ile sizlerle paylaşıyorum.
Düşünce düşüncenin içinde …
Tansel Özkuşaksız ‘ ın önsözü : İnsanın tüm önyargılarından kurtulması dileği ile.
SONSUZ GERÇEK
Merhaba!
Ben Metar!
Sonsuzluğun bilinci,
Köpeği sonsuzluğun.
Önünden eğiliyorum sonsuzluk ve sonsuzdaki gerçek,
Tanrı’nın ne olduğunu öğrettiniz bana sonunda ,
Önünden eğiliyorum sonsuzluk ve sonsuzdaki gerçek,
Ulaşılmazlığın ne olduğunu anladım sonunda,
Az da olsa hatırlıyorum, O eski zamanlarda kızıl bir taştım,
Sıcak… Dokununca yakacak.
Dokunacak el yoktu o zaman, dokunmakta…
Sonra… hatırlamıyorum nasıl bitti taş hayatım, soğudumu sıcaklığım?
Soldumu kızıllığım? Hatırlamıyorum, ardından hangi hayatları yaşadım su olana kadar,
Su olduğumu hatırlıyorum, su olarak yaşadım yine çok eski zamanlarda,
Ve taş olarak yaşadıktan çok sonra. Çok uzun sürdü su yaşamım,
Beni içecek yaşam yoktu henüz, yine de güzeldi su olmak.
Temiz berrak bir suydum. Ve öldüm uzun bir durağanlıktan sonra,
Bir rüzgar olarak yaşadım uzun bir süre…
Gezdim dünyanın üzerinde,
Hatırlayamıyorum, nasıl bitti rüzgarlığım
Ardından kaç hayat yaşadım
Bir hücre olmadan önce?
Bir tek hücreydim , suda yaşayan…
Sonra bir ölüm olarak doğdum,
Hücreyken,
Kendi hayatıma…
Sonra… Sonra…
bir kelebek olarak yaşadığımı hatırlıyorum
Rengarek, kanat çırpan, kelebek vadisinde
Ve sonra insan olarak doğdum, bilinci olarak bir insanın…
Duman oldum birkez,
Ansızın tutuşmuş bir buğday sapından
Rügarın gittiği tarafa bakan
Yükseldim yavaş yavaş
Yavaş yavaş yanıp yokolan saptan
Yolculuk ettim hava ile birlikte
Yakından geçen bir hayvanın ciğerlerinde,
Ve öldüm,
Sapla ve ucundaki ateş ile beraber
Ani bir kalp atışı olarak yaşadım bir kez
Ve öldüğümde
Bittiğinde o, birkaç saniyelik hayatım
Öldü, benimle birlikte bir kalp
Ve onunla birlikte bir beden
Ve bir beyin
Ve binlerce düşünce
Gölgesi oldum bir kere ulu bir ağacın
Ve batarken güneş, dağların arasında
Uzandım, uzandım, uzandım ve öldüm, eriyerek karanlığın içinde…
Ardı ardına insan hayatı oldum yüzlerce kez
Bazen daha bir bebekken öldüm,
doğarak bir başka bebek olarak
Köle olarak yaşadım
Ve Kral olarak
Düşman diye öldürdüğüm insanın
çocuğu olarak doğdum,
düşman diye öldürülünce.
Hatırlıyorum…
Bir kere, onurlu bir kadın olarak yaşadım
Ve doğum yaparken öldüm,
Çocuğum olarak doğacak…
Savaşçı öldüm binlerce savaşta
Ve savaşçı doğdum yüzlerce barışta
Ne yazıkki bir ırkçı olarak bile yaşadım
bir hayatımda
bilmeden, her hayatta başka bir ırkta yaşadığımı
bir başka hayatımda,
Öldürdüğünde beni bir adam
üzüntü olarak doğdum onun beyninde
Bir ‘’doğru’’ olarak yaşadım ardından
yıllar sonra ‘’ doğru ‘’ olmadığımı düşünmeye başlayınca insanlar
yavaş yavaş acı çekmeye başladım
yok olurken parçalarım yavaş yavaş kafalardan
ve son kalan kişi hala ‘’doğru’’diyen bana
sallandırılınca darağacında
Öldüğümü hatırlıyorum bir başka hayata doğarak…
Ve güneş ışığı olarak doğdum
parladım sabahı bekleyen gözlerle
Tanrı oldum gölgelere
Rehber oldum, karanlıkta önünü göremeyenlere
Ve öldüm, doğduğum gibi, Güneş ile birlikte
Bir çocuk sevinci olarak yaşadım yaşlı bir adamın ölümünde
Ve öldüm,
iz bırakarak ölü bir bedene iz bırakacak şekilde.
Onca hayatın arasında tek küçük gördüğüm
bir truva atı heykelciği olarak yaşamaktı iki katlı bir villada
yatak odasında öylece durdum günlerce
hiçbirşey yapmadan
sıkıcı bulmaya başladığımda
heykel durağanlığındaki hayatımı
bir gece yenilince sahibim
benim kılığıma girmiş karbonmonoksite
öldüm;
Doğarak beyinlere, hatırası olarak sahibimin.
belkide en uzun hayatımı yaşadım, anı olarak beyinlerde
Bir Truva atı olmanın sonrasında.
Ve sonunda, sonunda
Yüzlerce hayattan sonra
Bilinç olarak yaşamayı layık gördü bana sonsuzluk
kendi bilinci olarak
Sonsuzluğun bilinci
ve böylece hatırlayabildim bütün geçmişi
Yazabildim…
Ve böylece,
Farkedebildim…
Farkedebildim…
Sonsuzluğun efendiliğini,
Köpeği olduğumuzu, sonsuzluğun
Önünde eğiliyorum sonsuzluk
Ve sonsuzdaki gerçek
Bana bahşettiğin bu bilinçle
Görebildim hiç olmazsa kör olduğumu.
Anladımki;
Her ölümüm bir hayattaki
Ve doğumum yeni bir hayata
Sadece bir düşmüş, sadece bir düş
Önünde eğiliyorum sonsuzlık ve sonsuzdaki gerçek.
Verdiğin bilinçle anlayabildimki,
Her ölümün bir hayattaki
Ve doğumun yeni bir hayata
Bir düşten
Bir sonrakine
Ve her düşümün içinde
Dalmışım bir başka düşe
Bu hayat içinde yaşadığımız
Yada yaşadığımızı sandığımız bir düş
Daha uzun ve daha gerçek olan bir başka hayatın içindeki
Ve ölmek sandığımız şey,
sadece uyanmak düş olan bu hayattan daha gerçek olan başka bir hayata
ve uyandığımızda daha gerçek olan hayatta
bu hayatta öldükten sonra
tekrar bekleyeceğiz ölmeyi
ve uyanmayı o hayattan da
o hayatın düş olduğu daha da gerçek bir hayata
ve hiçbir zaman bilemeyeceğiz ki
her ölümümüz
dolayısı ile her uyanışımız bir başka düşe
bir sonsuzluğu barındırıyor içinde
Ve,
Sonsuz kere ölsekte
Ya da sonsuz kere uyansak
Gerçek sandığımız düş bir hayattan
Yine düş olan başka bir hayata
Asla ulaşamayacağız düş olmayan bir hayata
Ve sonsuz kere öleceğiz
Ve sonsuz kere uyanacağız
Bir düşün içinden başka bir düşe
Ama hiçbirzaman ulaşamayacağız
Sonsuzluğun içindeki gerçeğe
Önünde eğiliyorum sonsuzluk
Ve sonsuzdaki gerçek…
TANSEL ÖZKUŞAKSIZ
No Comments